Yüz bölgesinde bulunan siyah ya da beyaz renkte olabilen yapılar genel olarak komedon olarak adlandırılır. Yağ bezesi görünümünü andıran bu yapılar yüzün herhangi bir yerinde olabilir.
Genellikle yüzün yağlı olan alın, burun gibi bölgelerinde daha yoğun görüldüğünü söyleyebiliriz. Aynı zamanda kıl köklerinde de olabileceğini belirtelim. İki farklı tür komedon vardır ve bunlar;
Özellikle siyah nokta görünümünde olan komedonların çoğu zaman önemsenmediğini söyleyebiliriz. Nedeni ise kabarık ve kırmızı bir görünüme sahip olmamalarıdır. Aşırı sebum üretimi, cildin yağ dengesinin bozulmasına yol açar.
Beraberinde fazla yağ kaynaklı olarak gözenekler genişler ve kirin, ölü hücrelerin gözeneklere yerleşmesi söz konusu olur. Bu da siyah ya da beyaz renkte komedon oluşumuna sebebiyet verir.
Önceleri gözle zor görünecek kadar küçük olan komedonlar sonrasında büyük ve pütürlü bir görünüm kazanır. Dolayısıyla siyah ve beyaz noktaların kişiyi rahatsız eden bir görünüm sergilemesi de uzun sürmez.
Siyah nokta şeklinde kendini belli eden bu komedonlarda gözeneklerin açık bir biçimde dolduğunu söyleyebiliriz. Ancak komedonun ucu dışarıda olur ve bu nedenle ‘açık’ şeklinde ifade edilir.
Siyah renkte olmasının nedeni ise kıl kökünde bulunan melanin adlı maddenin hava ile temasıdır. Bu temas oksidasyona yol açar ve siyah renk ortaya çıkar. Özelliklerine dair şu bilgileri aktarabiliriz:
Çapları aşağı yukarı birbirine yakın ölçülerde olan siyah nokta yani açık komedon da kolaylıkla tedavi edilebilen bir problemdir.
Beyaz nokta şeklinde olan kapalı komedonlar halk arasında ‘yağ bezesi’ ya da ‘yağ noktası’ gibi isimlerle de anılıyor. Bu oluşumlar beyaz renktedir ve uç kısmı da derinin üstünde değil altında yer alır. ‘Kapalı’ olarak adlandırılması da bundandır.
Siyah noktaların sıkılması durumunda dışarı doğru boşalması mümkün olsa da beyaz noktalar yani kapalı komedonlar için bu durum geçerli değildir. Başlangıç aşamasında genellikle fark edilmezler. Sadece gözle görünecek kadar büyüdüklerinde fark edilebilirler. Beyaz noktaların özelliklerine dair de şu bilgileri aktarabiliriz:
Elbette komedon tedavisinin yapılabilmesi için mutlaka ergenlik döneminin geride kalması gerekmez. Bu dönemde de söz konusu tedavinin yapılabildiğini söyleyebiliriz. Hatta bu dönemde komedonların ciltten temizlenmesi, ilerleyen dönemlerde daha sağlıklı bir cilde sahip olabilmek adına da önem taşır. Aynı zamanda cildin daha güzel görünmesini de sağlar.
Cildin kendini onarma yetisine hiçbir şekilde zarar vermeden gerçekleştirilen komedon tedavisi özellikle ergenlik döneminde cildin yağ yükü artığından büyük bir önem taşır. Ergenlik döneminde komedon tedavisinin yapılabilmesi için mutlaka belirli bir cilt tipine sahip olmak gerekmez. Kuru, normal, yağlı ya da karma cilt yapısına sahip olmanın bir önemi bulunmuyor. Tedavi rahatlıkla gerçekleştirilebilir.
Genel olarak bakıldığında komedon oluşumunun en yaygın nedeni çeşitli unsurlara bağlı olarak cildin pH dengesinin bozulmasıdır. Çünkü bu durumda sebum dengesi de bozulur. Sebum dengesinin bozulmasına yol açabilen hususları şu şekilde sıralayabiliriz:
Elbette bu hususları çoğaltmak mümkündür. Kimi zaman beyaz nokta görünümünü ortadan kaldırmak için hijyenik olmayan bir şekilde cildin sıkılması ya da yaralanması gibi durumlar da iltihaplı sivilceye yol açabiliyor. Buna karşın kullanılan kozmetik ürünler de böyle bir sonuca yol açabiliyor ve sebum fazlası oluşmasını beraberinde getirebiliyor.
Bu tedavi mevcut komedonları ortadan kaldırmak için uygulanan bir prosedürdür. Tedavi sonrasında özellikle de bazı hususlara dikkat edilmemesi halinde yeniden komedon oluşabilir. Bu gibi durumlarda tedavinin yeniden yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmaz. Yeniden oluşmasını önlemek için de yüz bölgesi çok sıcak suyla yıkanmamalıdır.
Yüz temizliğinin düzenli olarak yapılması, bol su tüketilmesi ve kalitesiz kozmetik ürünlerden uzak durulması gerekir. Yüz temizliğinim günde 1 defa yapılması doğru değildir. Mutlaka günde iki defa yapılması gerekir. Hafif peeling ürünler tercih edilebilir.
Mutlaka deneyimli bir doktor tarafından yapılması gereken komedon temizliği konusu hafife alınmamalıdır. Tedavi ise komedon türüne bağlı olarak farklı şekillerde yapılabilir.
Tedavinin yanlış şekilde yapılması ya da bu dokuların elle sıkılması, enfeksiyona, ciltte iz kalmasına yol açabilir. Dolayısıyla mutlaka profesyonel bir tedavinin uygulanması gerekir. tedavide ise şu yaklaşımlardan söz edebiliriz:
Bu işlemde klasik cilt bakımı ve aynı zamanda aleti yardımıyla komedon çıkarma yani yağ butonunun çıkarılması uygulaması gerçekleştirilir. Öncelikle cilt temizlenir ve gözeneklerin yumuşaması sağlanır. Gözeneklerin açılması için buhar uygulaması da yapılabilir. Açık komedonların temizlenmesi için peeling uygulaması yapılır.
Gözenek çevresinde yer alan komedonlar hafif bir bası ile çıkarılır. Ardından salisilik asid peeling ya da türevi olan malzemeler ile cildin soyulması sağlanır. Kapalı olan komedonlar elle sıkma yöntemiyle temizlendiğinden gözenek yapısına hiçbir zarar vermeden tedavi tamamlanmış olur.
Bu yöntem ise en gelişmiş cilt bakım sistemlerinden biridir ve komedon tedavisinin de kolaylıkla yapılmasını sağlar. İşlemde aquapeel başlıklar kullanılır. Komedonlara lokal olarak ulaşmak oldukça kolaydır.
Vakum sistemi yardımı ile bu yapılar boşaltılır ve gözeneklerin zarar görmesi de engellenir. İşlem sırasında deri altına çok fazla ilerlemeye gerek duyulmaz.
Elbette komedon nasıl geçer sorusunun yanıtı olan tedavi sonrasında nelere dikkat edilmesi gerektiği de merak ediliyor. İşlem sonrasında dair merak edilen soruların yanıtlarını hemen aktaralım:
Komedon tedavisinin tekrarlanabilen bir işlem olduğunu belirtmeliyiz. Yeniden oluşması durumunda randevu alarak tedavinin yeniden yapılmasını sağlayabilirsiniz. tedaviye dair sorularınızı yöneltmek ya da randevu talep etmek için bizi hemen arayabilirsiniz.