Cildin yenilenmesi ve çok daha sağlıklı görünmesi için uygulanan yöntemlerden biri de kimyasal peeling işlemidir. Daha sağlıklı görünen bir cilde sahip olmak isteyen çok sayıda kişi, gayet konforlu bir süreç eşliğinde tamamlanan bu uygulamadan faydalanabiliyor. Özellikle ölü hücrelerin cilt yüzeyinden uzaklaşıyor olması nedeniyle ortaya çok daha duru bir görünüm çıkabiliyor. Ciltte derinlemesine bir temizlik sağlayan bu işlemin belirli aralıklarla tekrarlanması da mümkün olabilir.
Bilindiği gibi ciltte soyma işlemi pek çok farklı yöntemle yapılabiliyor. Fiziksel peeling işleminde aşındırıcı özelliğe sahip fırça ya da benzeri bir materyal kullanılıyor. Manuel olarak ölü hücrelerin ciltten uzaklaştırılması sağlanıyor. Doğal peeling işlemi ise tamamen doğal materyaller kullanılarak gerçekleştirilen bir yöntemdir.
Bu işlemi bir cilt maskesi kullanımı gibi düşünebilirsiniz. Lazer peeling yönteminde devreye lazer ışınları giriyor. Cildin lazer ışınlarına bağlı olarak soyulması işlemidir. Kimyasal peeling yöntemi ise adından da anlaşılabileceği gibi kimyasal materyaller kullanılarak gerçekleştiriliyor.
Ancak sonuç olarak hangi yöntem tercih edilmiş olursa olsun amaç cildi temizlemektir. Ölü hücrelerden oluşan bariyerin ortadan kaldırılması sayesinde cildin alt katmanlarında yeni cilt hücreleri için de yer açılmış olur. Bu işlem sayesinde cilt rengini eşitlemek de mümkün olabiliyor çünkü kullanılan leke giderici kremler ya da nemlendirici kremler gibi kozmetik ürünlerin cildin derinlerine nüfuz etmesi mümkün hale geliyor. Zira işlem sonrasında cildin son derece tazelenmiş ve sağlıklı görünmesinin nedeni de budur.
Genellikle bu işlemin sivilce izleri gibi sorunları yok etmek amacıyla tercih edildiği düşünülüyor. Elbette bu bilgi doğrudur ancak çok daha farklı amaçlarla da bu işlemden faydalanıldığını belirtebiliriz. Genel olarak kimyasal peeling işleminin kullanım amaçlarını şu şekilde listelemek mümkündür:
Elbette bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Kimi zaman sadece yüzdeki bir yaralanma izini ortadan kaldırmak amacıyla da bu işlemden faydalanılabiliyor. Bu konuda doktorunuza danışabilir ve sizi rahatsız eden izlerin yok edilmesi için peeling yani cilt soyma işleminin doğru tercih olup olmadığını sorabilirsiniz.
Bu işlem ciltte yarattığı etki dikkate alınarak hafif orta gibi farklı kategorilerde değerlendiriliyor. Genel olarak kimyasal peeling işleminin 3 farklı çeşidi bulunuyor. Bunlar;
Derin peeling işleminin diğer ikisine nazaran daha az tercih edildiğini söyleyebiliriz. Çoğu zaman hafif ya da yüzeysel peelingden sonra cilt üzerinde istenen görünüm yakalanabiliyor ve derin cilt soyma işleminin yapılmasına gerek kalmıyor. Şayet yüzeysel ya da orta peeling ile sorunun giderilmesi mümkün olmayacaksa bu durumda karbondioksit lazer ile soyma yönteminin çok daha sık tercih edildiğini söyleyebiliriz.
Halk arasında ‘hafif cilt soyma’ olarak da adlandırılan bu yöntemde ciltten uzaklaştırılan sadece epidermis tabakası yani cildin en dış katmanı oluyor. İnce formda oluşan kırışıklıklar, sivilce izleri, cilt tonunun düzensizliği ya da ciltte aşırı kuruluk olması gibi durumlarda bu yöntem tercih edilebilir. Ne sıklıkla yapılması gerektiği, ciltte mevcut olan soruna bağlı olarak değişiyor. Ancak genellikle cildin üst tabakaları soyulduğundan 2 haftada 1 ya da 5 haftada 1 olacak şekilde uygulanması ile istenen sonuç elde edilebiliyor.
Bu işlemde cildin epidermis ve dermis adlı katmanlarının üst bölümünde yer alan cilt hücreleri soyulur. Uzun zaman önce oluşmuş lekelerin tedavisinde kullanılan bu yöntem aynı zamanda sivilce izlerinin ve kırışıklıkların giderilmesinde de tercih edilebiliyor.
Cildin renginde çeşitli nedenlere bağlı olarak değişim meydana geldiğinde de sorunu ortadan kaldırmak için bu yöntemden istifade edilebilir. Bu arada orta peeling işleminin 3 ay ile 9 ay arasında değişen periyotlarla yapılması önerilir. Böylelikle çok daha başarılı sonuçların elde edilmesi de mümkün olacaktır.
Özellikle derin kırışıklıkların, izlerin giderilmesinde, prekanseröz cilt büyümelerinde tercih edilen bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Bu yöntemde cilt hücreleri cildin epidermis ve dermişin alt katmanlarından uzaklaştırılıyor. Derin kimyasal peeling işleminin tekrarlanamadığını, sadece bir kez uygulanabildiğini belirtelim. Aynı zamanda çok zorunlu olmadıkça tercih edilen bir yöntem olmadığını da vurgulamakta fayda olacaktır.
Kişinin cilt yapısına, cildinde mevcut olan soruna bağlı olarak kullanılan ajanların değişkenlik gösterebildiğini söyleyebiliriz. En sık tercih edilen maddeler ise AHA (alfa hidroksi asitler) yani meyve asitleri oluyor. Aynı zamanda BHA (beta hidroksi sit) yani salisilik asit ile jessner ve modifiye jessner solüsyonu da tercih edilebiliyor. Triklorasetik asit (TCA) türevlerinin de kullanılabildiğini söyleyebiliriz.
Kimi zaman glikolik asit gibi materyaller de değerlendirilebilir. Cildin üst katmanında soyulmayı artıran bir etkiye sahip olması, bu ajanların kullanılmasını beraberinde getiriyor. Bu sayede derinin daha pürüzsüz ve daha sağlıklı bir görünüm kazanması da mümkün hale geliyor. Çünkü cilt hücreleri yenileniyor.
Öncelikle kimyasal peeling cildi kimyasal maddelerin yardımı ile temizliyor. Dolayısıyla bu işlemde hiçbir şekilde kimyasal madde kullanılmadığını söylemek olanaksızdır. Ancak bu durum bir endişe yaratmamalıdır. Çoğu kişi bu işlemden faydalanmak istese de ‘kimyasal’ kavramı nedeniyle endişeye kapılıyor.
Elbette işlem sırasında kullanılan malzemelerin tamamı daha önce denenmiş ürünlerdir. Fakat burada önemli bir ayrıntının altını çizmek gerekir. Mutlaka bilgi sahibi ve deneyimli bir hekimi tercih etmelisiniz. Zira sağlık hizmet koşullarının hijyenik olması ve kullanılan materyallerin de doğru seçimi ancak bu şekilde mümkün olabilir.
Bununla birlikte işlem sonrasında ciltte hafif bir hassasiyet ve reaksiyon da gelişebilir. Özellikle çok hassas bir cilt yapısına sahip olanlarda bu reaksiyonların gelişme riski daha yüksektir. Ancak bu gibi durumlarda da cildin iyileşmesi çok uzun sürmez. 1 gün ile 5 gün arasında değişen bir sürede hem ciltteki kızarıklık hem de hassasiyet kendiliğinden azalarak yok oluyor.
Ciltte ödem oluşması ve gerginlik şikayetinin olması da riskler arasında yer alıyor. Mevcut riskler arasında en önemli olanı ciltte yanık oluşmasıdır. İşte bu nedenle mutlaka deneyimli bir doktorun tercih edilmesi gerekir.
Bu sayede risklerin gerçekleşme olasılıkları çok daha düşük olacaktır. Aynı zamanda tecrübeli bir doktora yönelenler, uygulanan işlemden çok daha fazla memnun kalabiliyor. Çünkü mevcut cilt yapısına ve sorunlara en uygun olan peeling çeşidi tercih ediliyor. Dolayısıyla daha başarılı, daha fazla yüz güldüren bir sonuç elde edilmesi de mümkün hale geliyor.
En sık sorulan sorulardan biri de kimyasal peeling sonrası bu işlemden sonra nelere dikkat edilmesi gerektiği oluyor. Yüz bölgesinde derinin peeling işlemi ile soyulmasına bağlı olarak klinik ortamda istirahat etmeniz gerekmez.
İşlemin hemen ardından günlük hayatınıza dönebilirsiniz. Ancak elbette bazı unsurlara dikkat etmeniz gerekecek. Böylelikle cildinizin zarar görmesini engellenmiş olacaksınız ve işlem sonrası sürecin daha konforlu bir şekilde tamamlanması da mümkün olabilecek. Kimyasal peeling uygulamasının ardından dikkat edilmesi gerekenleri kısa bir liste halinde aktarabiliriz:
Tüm bunlarla birlikte işlem sonrasında doktorunuz nemlendirici krem kullanmanızı isteyebilir. Aynı zamanda yapılacak işleme bağlı olarak daha farklı hususlara dikkat edilmesi de istenebilir.
Gebelik döneminde ciltte çeşitli lekelenmeler meydana gelebiliyor. Bu işlemin hamilelik lekeleri olarak adlandırılan cilt lekeleri üzerinde de etkilidir.
Kimyasal peeling için ne kadar bütçe ayrılmalı konusunda net bir rakamdan söz etmek yanıltıcı olabilir. Kimyasal peeling işleminde hangi ajanların kullanıldığı, hangi doktorun tercih edildiği ve aynı zamanda hangi peeling yönteminin uygulandığı gibi unsurlara bağlı olarak fiyatlar da değişkenlik gösterebiliyor. Dolayısıyla bir fiyat aralığından bahsetmek bile yanıltıcı olabiliyor.
Öncelikle randevu alınması ve doktor ile görüşülmesi, sonrasında fiyat bilgisi alınması çok daha doğru bir tercih olacaktır. Genel olarak bir fikir vermesi açısından bu işlemin fiyatlarının sanıldığı kadar yüksek rakamlardan oluşmadığını belirtebiliriz.
Elbette bu işlemin nasıl yapıldığı, nasıl bir süreç yaşandığı merak ediliyor. Genel olarak işlem sürecine dair şu bilgileri aktarabiliriz: