Ciltte oluşan çatlaklar estetik anlamda bir hayli rahatsızlık verici olabiliyor. Özellikle kadınların şikayet ettiği cilt çatlağı pek çok farklı nedene bağlı olarak meydana gelebiliyor.
Stria yani deri çatlağı, cildin dermiş tabakasının fazla gerilmesi neticesinde oluşuyor. Bu gerilmeye neden olan unsurlar arasında en fazla ön plana çıkan ise kilo alıp vermedir. Derinin gerilmesi ile birlikte cilt bir hayli incelir. Aynı zamanda zayıflar ve neticede de yırtık görünümü ortaya çıkar.
Dışarıdan bakıldığında da dermis tabakasının gerilmesine bağlı olarak meydana gelen bu çatlakların net bir şekilde görülebildiğini söyleyebiliriz. Bakıldığında problemi olan bölgenin sağlıklı deriden ayırt edilmesi son derece kolaydır.
Ciltte yeni meydana gelen çatlaklar çoğunlukla kişinin kendi ten renginden daha koyu bir görünüm sergiler. Kimi zaman mora yakın bir renk aldığını belirtebiliriz. Belirli bir süre geçtikten sonra çatlakların görünümü de solmaya başlar ve görünümü de hafifler.
Elbette üst deri tabakasının altında olan çatlakların derinin bütünlüğünü bozduğunu söyleyemeyiz. Ancak estetik açıdan kişide rahatsızlık yaratabiliyor. Bu nedenle cilt çatlaklarından kurtulmak isteyenler rotasını tedavi yöntemlerine çeviriyor.
Bu arada söz konusu çatlakların özellikle gebelik döneminde sıklıkla meydana geldiğini söyleyebiliriz. Bu dönemde baldır, göbek ve bel çevresinde hızlı bir genişleme meydana geldiğinden deri çatlakları da oluşabiliyor. Halk arasında bu çatlaklar ‘hamilelik çatlağı’ ya da ‘bebek çatlağı’ gibi isimlerle anılıyor.
Cilt Çatlağı Neden Oluşur?
Deride çatlak oluşumunun nedenlerine geçmeden önce derinin kaç tabakadan oluştuğunu incelemekte fayda olacaktır. Deri, üstten aşağıya doğru şu tabakalardan oluşur:
- Epidermis
- Dermiş
- Hipodermis
Cildin sağlıklı bir şekilde görülmesini sağlayan, dermiş tabakasında bulunan elastin ve kollajen lifleridir. Aynı zamanda cildin elastikiyetini de sağlar.
Liflerin kopması ve aynı zamanda lif aralarındaki bağların zayıflaması gibi durumlarda ise cildin görünümünde son derece belirgin olan bazı bozulmalar gözlemlenir. Bu durumun yaşanmasındaki nedenler arasında iki faktör ön plana çıkıyor. Bunların ilki hamilelik ve ikincisi de kilo alıp verme oluyor.
Zira gebelik döneminde cilt çatlaklarının sıklıkla meydana gelmesinin nedeni de yine hızlı bir şekilde kilo almaktır. Çünkü hamilelikte cilt bir hayli gerginliğe maruz kalır. Buna bağlı olarak da liflerde kopmalar sıklıkla meydana gelir.
Gebelik döneminde çatlakların genellikle hamileliğin son trimester döneminde yani son 3 ayında meydana geldiğini söyleyebiliriz. Karın bölgesi ve bel bölgesi, deri çatlaklarının en sık gözlemlendiği yerler oluyor. Aynı zamanda ödeme de bağlı olarak göğüslerde ve bacakların iç kısımlarında da cilt çatlakları oluşabiliyor.
Ergenlik döneminde de cilt çatlaklarının oluşabileceğini söyleyebiliriz. Kasların hızla geliştiği bir dönem ile aynı zamana denk gelen ergenlik dönemi, özellikle kasların yoğunlaştığı bölgelerde çatlaklara sebebiyet verebiliyor. Bu durum vücut geliştirme spor ile ilgilenenlerde de gözlemleniyor. Hızlı bir şekilde kasların geliştirilmesine yönelik sporlarla uğraşanlarda da deri çatlakları yaygın bir şekilde görülür.
Bu konuda vücudun hormon dengesinden de söz etmek gerekir. Çünkü hormonal değişimlerin de ciltte çatlak görünümüne sebebiyet verebildiği biliniyor. Bununla birlikte bazı hastalıkların tedavisinde kullanımı gerekli olan ilaçlar da deride çatlak görünümüne yol açabiliyor.
Özellikle sistemik kortizon içerikli olan ilaçların ciltteki elastin ile kollajen liflerinde yıkıma sebebiyet verdiğini söyleyebiliriz. Bu durum kortizol düzeyinin değişiklik gösterdiği bazı hastalıklarda da sıklıkla karşımıza çıkar.
Enfeksiyon hastalıkları da deri çatlaklarına yol açabiliyor. Zira enfeksiyon dokuda bazı tahribatlara neden olabiliyor ve bu durum da dermiş tabakasında çatlaklar oluşması sonucunu doğuruyor.
Kimi zaman da bilinen hiçbir neden mevcut değilken bu sorun ortaya çıkabiliyor. Bu durumun ‘idiopatik çatlak’ olarak adlandırıldığını söyleyebiliriz. Sonuç olarak şimdiye dek yapılan çalışmalarda çatlakların en büyük nedeninin kilo almak olduğu belirlendi.
Obezite sorunu yaşayan kişilerde deri çatlaklarının görülme olasılığı % 50’lere kadar çıkabiliyor. Bu nedenle söz konusu çatlaklar çoğunlukla kilo ile alakalı olarak değerlendiriliyor.
Genel olarak toplayacak olursak çatlak oluşumuna yol açabilen unsurları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Hızlı ya da çok sık kilo alıp verme
- Kasların gelişmesine yol açan spor ya da egzersizler
- Ergenlik döneminde vücudun kas yapısının değişmesi
- Hamilelik
- Hormonal dengede değişimler
- Bazı doğum kontrol haplarının kullanımı
- Obezite
- Uzun süre kortizon içerikli ürünlerin kullanımı
- Derinin çok hassas ve ince yapıda olması
- Cushing sendromu
- Cilt yaralanmaları
- Vücuttaki su oranının yetersiz olması
- Genetik unsurlar
- Bazı enfeksiyon hastalıkları
- HIV, AIDS, tifo ve tüberküloz hastalıklarının tedavisinde kullanılan bazı metotlar
- Kronik karaciğer rahatsızlıkları
Cilt Çatlağı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Günümüzde tıp teknolojisi her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Bu kapsamda yeni yöntemler de geliştiriliyor. Çok daha etkin bir tedavi sunabilen bu yeni yöntemler sayesinde çatlak görünümünde kısa zamanda net bir değişim gözlemlemek de mümkün olabiliyor. Ancak bu konuda önemli bir unsurun da altını çizmek gerekir.
Çatlak oluşan cilt bölgesinde hangi tedavi uygulanırsa uygulansın asla eski görünümünü yeniden kazanamaz.
Hastalar çatlak tedavisine bu bilgiyi de göz önünde bulundurarak karar vermelidir. Sadece çatlakların görünümünde bir hafifleme meydana gelir. Aynı zamanda tedaviler cildin yeniden eski görünümünü kazanmasını da sağlayabilir. Günümüzde cilt çatlağı sorununa yönelik olarak uygulanan tedaviler şöyledir:
Bilindiği gibi lazer uygulamaları günümüzde tıp alanında çok sık tercih ediliyor. Cilt çatlaklarının giderilmesinde kullanılan fraksiyonel lazer yöntemi de en etkili tedavi metotlarından biridir. Hem ülkemizde hem de dünya genelinde sıklıkla uygulandığını söyleyebiliriz. Bu tedavi prosedürü, lazer ışınlarının derinin altına ulaşması ve çatlakların olduğu bölgeyi iyileştirmesi üzerinedir.
Lazer ışınları sayesinde ciltte bulunan dokuları uyarılır. Bu uyarı ise cildin daha fazla kollajen üretmesini sağlar. Bir anlamda cildin kendi doğal iyileşme sürecini tetikleyen bir tedavi yöntemidir de diyebiliriz.
Yavaşlamış ya da azalmış olan kollajen üretiminin tetiklenmesi ile cilt yüzeyinde net bir iyileşme meydana gelir. Bu yöntem çoğunlukla cilt sıkılaştırma tekniği olarak da tercih edilen bir tedavidir. Aynı zamanda ciltteki çatlak görünümünün hafiflemesine yardımcı olur ve cildin yenilenmesini de sağlar.
Bu nedenle söz konusu tedavi sonrasında cildin daha sağlıklı bir görünüm kazandığını da söyleyebiliriz. Fraksiyonel lazer yöntemi yara izlerinin iyileştirilmesinde de tercih edilen bir tedavidir.
Son yıllarda en az fraksiyonel lazer yöntemi kadar sık tercih edilen metotlardan biri de radyofrekans işlemidir. Radyofrekans cihazında bulunan iğneler ile cilt çatlaklarının olduğu vücut bölgesine radyofrekans dalgalarının iletilmesi, bu tedavinin temel prosedürüdür. Bu metot da temelinde ciltteki kollajen içeren dokuları tetiklemek bulunuyor.
Dolayısıyla sağlıklı cilt dokularının üretim sürecinin başlaması ya da hızlanması amaçlanıyor. Cilt çatlaklarının ne oranda derin olduğu ya da vücudun hangi bölgelerinde yer aldığı gibi unsurlar doktor tarafından değerlendirilir. Ardından tedavi sürecine başlanır ve kaç seans uygulama yapılacağı da belirlenir.
Dermaterapi adlı tedavi ise dermaroller cihazı kullanılarak gerçekleştirilen bir yöntemdir. Dermaroller üzerinde mikro boyutta olan çok sayıda iğne bulunur.
Bu iğneler çatlak bulunan cilt bölgesinin üzerinde gezdirilir ve bu sayede ciltte mikro boyutta pek çok kanalcık oluşması sağlanır. Aynı zamanda cilde kök hücre ekstrelerinin de uygulandığını belirtebiliriz. Böylelikle tedavinin çok daha etkin olması amaçlanır.
Dermaterapi cildin kollajen üretiminin tetiklenmesini hedefler ve böylelikle cilt çatlaklarının büyük oranda giderilmesi de sağlanmış olur. Vücudun cilt çatlağı bulunan tüm bölgelerinde tercih edilen bir tedavi tekniği olduğunu da belirtebiliriz. Yüz bölgesi de dahil olmak üzere tüm vücut bölgelerine uygulanabilen bir tedavi tekniğidir.
-
PRP (Platelet Rich Plasma)
Kısaca PRP olarak adlandırılan tedavi de çok sayıda farklı cilt problemi nedeniyle uygulanabilen tekniklerden biridir. Elbette bu cilt sorunları arasında cilt çatlakları da bulunuyor. Tedavi kapsamında ilk olarak kişiden kan alınması gerekiyor.
Alınan bu kan örneği laboratuvar ortamında özel bir işlemden geçirilerek ayrıştırılıyor. Sonrasında ise cilt çatlaklarının bulunduğu bölgeye enjekte ediliyor. Bu sayede hücre yenilenmesinin hızlanması da söz konusu olabiliyor.
Bu yöntemin tek başına uygulanabildiği gibi aynı zamanda fraksiyonel lazer yöntemi ile birlikte de uygulanabildiğini söyleyebiliriz. Böylelikle daha etkin ve daha başarılı bir sonuç elde edilmesi amaçlanıyor.
Doktorunuza danışarak söz konusu tedavi için uygun bir aday olup olmadığınızı kolaylıkla öğrenebilirsiniz.
Cilt çatlaklarının görünümünün hafifletilmesi amacıyla tercih edilen tedavi yöntemleri arasında ilaç ya da krem kullanımı da bulunuyor. Bu ürünlerin kullanımı tek başına çok da başarılı bir sonuç sunmayabilir. Ancak mevcut tedavinin desteklenmesini sağlamak amacıyla doktorunuzun da onayı ve önerisiyle kullanılması mümkün olabilir.
C vitamini başta olmak üzere glikolik asit ve tretinoin içeren ilaçların kullanımı sıklıkla tercih ediliyor. Aynı zamanda daha farklı içeriklere sahip olan ilaç ya da kremlerin kullanımı da tercih edilebilir. Destekleyici bir tedavi yöntemi olarak uygulanması durumunda daha etkin bir netice elde edilmesi de mümkün olabiliyor.
Cilt Çatlağı Tedavisi Fiyatları Nedir?
Çatlak tedavisinin fiyatları konusunda sizlere net bir rakamdan söz etmemiz yanıltıcı olabilir. Çünkü hangi yöntemin uygulanacağı ve kaç seans uygulama yapılacağı gibi hususlara bağlı olarak tedavi ücretleri de değişkenlik gösteriyor. Doktorun deneyimi, kullanılacak ilaçlar gibi unsurların da fiyatları etkilediğini belirtmemiz gerekiyor.
Dolayısıyla cilt çatlağı problemini ortadan kaldırmak için çatlak üzerine yapılacak müdahalenin fiyatları da değişiyor. Ancak genel anlamda sizlere bir fikir vermesi bakımından fiyatların çok yüksek rakamlara tekabül etmediğini söyleyebiliriz. Hastaların gayet makul bir bütçe ayırması bu tedavilerden faydalanabilmesi için yeterli oluyor.
İşlem Süreci
Çatlak tedavisi işlemlerinde hangi yöntemin tercih edildiğine bağlı olarak yapılacak müdahaleler de değişiyor. Bu işlemlerde çoğunlukla çatlakların olduğu bölge üzerinde bir müdahale yapıldığını söyleyebiliriz. Genel olarak bilinmesi gereken hususlara ise şu örnekleri verebiliriz:
- Hastalar çatlakların tedavisinde kullanılan yöntemler nedeniyle acı ya da ağrı hissetmezler
- Hangi yöntem tercih edilmiş olursa olsun işlem tamamen acısız bir şekilde tamamlanır
- Uygulanan tedavinin ardından sonuçları gözlemlemek için bir süre beklenmelidir
- Derideki çatlak görünümünün tamamen yok olması ya da azalması için beklenmesi gereken süre her hastada aynı olmaz
- İşlem klinik istirahat ya da evde dinlenme gerektirmez
- Yapılan tedavi yöntemi sonrasında hastanın hemen taburcu olması sağlanır
- Doktorun öneri ve uyarılarının dikkate alınması, daha kısa sürede ve daha sorunsuz bir şekilde iyileşmenin tamamlanmasını sağlar
İşlem Sonrası
Tıpkı işlem süresi gibi işlem sonrasında yaşananlar da hangi tedavi metodunun tercih edildiğine bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor. İşlem sonrasında dair merak edilenlere dair bazı örnekler verebiliriz:
- Uygulanan tedavinin ardından gözle görülür bir düzelme olması için bir süre beklenmesi gerekir
- Derinin yapısına bağlı olarak seans sayısı değişebiliyor ve bazı tedavilerin birkaç seans halinde uygulanmasına ihtiyaç olabiliyor
- Tedavinin ardından elde edilen sonucun ortaya çıkması sonrasında kilo alıp vermemeye ve ideal kiloda kalmaya özen gösterilmelidir
- Tedavi, ileride yeniden cilt çatlağı oluşmasını önlemez, sadece mevcut çatlaklar üzerinde etkili olan bir yöntemdir
Eğer siz de cilt çatlaklarından kurtulmak ve en etkin tedavi yöntemlerinden faydalanmak isterseniz hemen randevu talebinde bulunabilirsiniz.
