İstenmeyen tüy problemini kalıcı olarak ortadan kaldıran yöntemlerin başında lazerle epilasyon uygulaması geliyor. Günümüzde çok daha başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Doğru şekilde uygulanması durumunda vücudun pek çok bölgesinde istenmeyen tüy probleminin tamamen ortadan kalkmasını sağlıyor.
Özellikle alexandrite lazere yönelenlerin sonuçtan çok daha memnun kaldıkları da söylenebilir. Zira epilasyon uygulamasının başarısı, kullanılan cihaz ile de yakından ilgilidir.
Lazer epilasyon fiyatları ve tedavi hakkında detaylı bilgi alabilmek için iletişim sayfamızdan bizimle iletişime geçin.
Lazer, ışınların uyarılması yolu ile elde edilen ışık demetidir. Hem tıbbi alanda hem de estetik uygulamalarda sıklıkla kullanılmaya başlanan lazer cihazı farklı sorunlara kalıcı çözümler sunabiliyor. Lazerin istenmeyen tüyler için uygulanması ise yaklaşık olarak 25 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Özellikle vücudun pek çok bölgesine uygulanabiliyor olması, sonucun kalıcı olması gibi avantajlar, lazer epilasyona olan ilginin gün geçtikçe artmasını sağlıyor. Lazer epilasyonun temel amacı ise tüy köklerini yok etmektir. Lazer ışınlarının oluşturduğu ani ve kısa süreli ısı ile kıl kökleri yok ediliyor. Böylelikle uygulama yapılan bölgede yeniden kıl çıkması da engellenmiş oluyor.
Günümüzde lazer epilasyon uygulamaları için kullanılan 4 farklı cihaz türü bulunuyor. Bu cihazların özellikle dalga boyları birbirinden farklı olabiliyor. Kişinin cilt yapısı, kıl rengi gibi bazı hususlar dikkate alınarak en ideal olan cihaz türünün belirlenmesi mümkündür. Bu 4 farklı lazer cihazı türlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Bu lazer cihazı genellikle çok kısa tüyler üzerinde etkilidir. Bu nedenle çoğunlukla dudak üstü gibi vücut bölgelerinde kullanılan cihazlar 694 nm dalga boyuna sahip oluyor. Bu lazer cihazları açık cilt rengi üzerinde daha başarılı sonuçlar doğurabiliyor.
Bu lazer cihazı türünün en önemli özelliği uygulama yapılan bölgeye yakın bölgede bulunan dokulara zarar vermiyor olmasıdır. 755 nm dalga boyuna sahip olan cihazlar, geniş vücut bölgelerine hızlı bir şekilde uygulanabiliyor. Bunun nedeni ise cihaz başlıklarının daha geniş bir formda üretilmesidir.
Koyu renk kıllar üzerinde son derece başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Özellikle yüksek soğutucu sisteme sahip olan epilasyon cihazı türleri acı hissedilmeden işlemin tamamlanmasını sağlıyor. İstenmeyen kıllara rengini veren melanin adlı madde bu cihazlar tarafından gayet başarılı bir şekilde tutuluyor. Bu sayede daha başarılı sonuçlar elde edilmesi de mümkün hale geliyor.
Bu lazer cihazları 800 nm dalga boyuna sahip oluyor. Özellikle ince kıl tipi üzerinde etkili oldukları söylenebilir. Cilde yakın mesafeden lazer atışı yapılması gerekiyor. Bu nedenle mutlaka soğutucu jeller ile birlikte kullanılması gerekiyor.
Bazı cihaz modelleri manuel olarak ayarlanabiliyor. Bu nedenle renk açısından farklı cilt tiplerinde uygun bir kullanım imkanı da sunuyor.
Bu lazer cihazları diğer lazer epilasyon cihazlarından daha fazla acı hissettiriyor. En önemli avantajı hem koyu hem de açık renk ciltler üzerinde etkili olmasıdır. 1064 nm dalga boyuna sahip olan cihazlar daha uzun bir atım süresine sahip oluyor. Ancak ince tüyler üzerinde de etkili olabiliyor.
Son dönemde en çok tercih edilen lazer epilasyon cihazlarından biri de Alexandrite Candela oluyor. 755 nm dalga boyuna sahip olan bu epilasyon cihazının her cilt rengine uyumlu olması ön plana çıkıyor. Epilasyon yaptırmak isteyenler yan etkisiz olarak bu işlemden gayet konforlu bir şekilde faydalanabiliyor.
Birinci sınıf lazer epilasyon sistemi ile donatılmış olan cihaz dünya genelinde 90’dan fazla sayıda ülkede kullanılıyor. Türkiye’de de üstün teknik özelliklerle donatılmış olan bu epilasyon cihazı kliniğimizde kullanılmaktadır.
Genel olarak lazer epilasyon dendiğinde sadece kol yada bacak gibi vücut bölgelerinde uygulanabildiği düşünülüyor. Oysa vücudun pek çok farklı bölgesinde de bu işlemin yapılabildiğini ve istenmeyen tüylerle vedalaşmanın mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Lazer epilasyonun hangi vücut bölgelerine uygulanabildiği sorusuna kısa bir liste ile yanıt vermek mümkündür:
Hem kadınlar hem de erkekler söz konusu işlemden faydalanabiliyor. Bu sayede istenmeyen tüylerden kurtulmak da mümkün hale geliyor. Lazerden faydalanmak isteyenlerin sıklıkla sorduğu sorulardan biri de kaç seansta işlemin biteceği oluyor. Ancak tahmin edilebileceği gibi bu işlemde seans sayısı her kişide aynı olamaz.
Vücuttaki kılın yapısında melanin oranı, kılın rengi, kıl yoğunluğu ve hatta kişinin hormon durumu bile seans sayısında değişime yol açıyor. Bu nedenle net bir seans sayısı belirtmek yanıltıcı olabilir.
Çoğunlukla 4 ila 6 seansta kıl köklerinin ortadan kaldırılması ve neticede pürüzsüz bir görünüm elde edilmesi mümkün olabiliyor. Ancak bazı kişilerde daha az sayıda seans ile de başarı elde edilebilir. Kimileri için de daha fazla sayıda seansa ihtiyaç duyulduğunu belirtebiliriz.
Bu arada kaç seans işlem yapılacağı, vücut bölgesine göre de değişkenlik gösteriyor. Bazı vücut bölgeleri için daha az sayıda seans yeterli olurken bazıları için seans sayısının daha fazla olması gerekebiliyor.
Çok sayıda kişi istenmeyen tüy sorunundan tamamen kurtulmak istiyor. Ancak lazer epilasyonun acı vermesinden endişe ettiği için bu kalıcı çözümden uzak durmayı tercih edebiliyor. Oysa günümüzde kullanılan epilasyon cihazlarının çok daha gelişmiş olduğunu unutmamak gerekir.
Soğutma sistemine sahip olan lazer epilasyon cihazları tercih edilebiliyor. Aynı zamanda herhangi bir acı duymadan da epilasyon işleminin yapılmasını sağlayan cihazlar da mevcuttur.
Acı eşiği çok düşük olan kişiler için uygulama yapılacak bölgeye işlem öncesinde anestezik krem de uygulanabilir. Bu sayede kişinin herhangi bir acı duymadan bu işlemden faydalanması mümkün olacaktır.
Yıllar öncesinden bu yana lazer epilasyonun zararlı olduğuna dair inanışlar ile karşılaşılıyor. Yapılan araştırmalar bu işlemin doğru şekilde uygulanması durumunda herhangi bir zararının olmadığını ortaya koydu.
Dolayısıyla zararlı olduğu yönünde herhangi bir bulguya da rastlanmadığını belirtebiliriz. Bu konuda yan etki endişesi de yaşanabiliyor. Ancak lazer epilasyon işleminin bilinen bir yan etkisi de bulunmuyor.
Sadece herkese uygulanamadığını, kişinin cilt hastalıklarının olmaması gerektiğini ve benzeri konuları hatırlatmak gerekir. Bu işlem için kişinin uygun bir aday olması durumunda lazer epilasyonla istenmeyen tüylerden kurtulmak gayet mümkündür.
İşlem sırasında lazer ışınları cildin sadece belirli bir noktasına kadar ulaşabiliyor. Bu nokta da kıl köklerinin bulunduğu bölgedir. Cildin çok derin katmanlarına lazer ışınlarının ulaşması mümkün olmaz.
Aynı zamanda lazer epilasyon işleminin kanser yaptığı yönünde de dünya genelinde hiçbir bulgunun olmadığını belirtmek gerekir. Bu yöndeki inanışlar da gerçeği yansıtmıyor.
Lazer epilasyondan faydalanabilmek için ciltte açık yaranın olmaması gerekiyor. Aynı zamanda egzama gibi deriyi etkileyen hastalıkların mevcut olması durumunda lazer ışığı zarar verebileceğinden epilasyonun yapılmasında sakınca olabilir. Herhangi bir cilt hastalığı şüpheniz varsa öncelikle bir uzman hekime muayene olmalısınız. Ağız ilaç tedavisi altında olan kişilerin de bu işlemi yaptırması önerilmiyor.
Aynı zamanda şeker hastalığı olan kişiler mutlaka doktoruna bilgi vermelidir. Lazer epilasyon ayva tüyü olarak adlandırılan ya da beyaz tüylere sahip olan kişiler için de başarılı bir sonuç getirmez. Epilepsi hastalığı olan kişiler ile kalp piline sahip olan kişiler için ideal bir işlem değildir. Bunun dışında farklı bir rahatsızlığı olanların ve çeşitli nedenlerle ilaç kullananların da doktoruna bilgi vermesinde fayda olacaktır.
İlk defa lazer epilasyon yaptıracak olanlar işlem sürecini de merak edebiliyor. En çok merak edilen hususlar şöyledir:
Epilasyon sonrasında dair bilinmesi gerekenleri ise şu şekilde özetleyebiliriz:
Lazer epilasyon ile istenmeyen tüylerden kurtulmak için siz de hemen randevu alabilirsiniz.