Jinekomasti

Erkeklerde östrojen ve testesteron hormonlarının dengesinin bozulmasına bağlı olarak meme dokusu miktarının artması, jinekomasti olarak adlandırılıyor. Meme dokusundaki bu büyümenin anormal olmakla birlikte iyi huylu olduğunu da belirtmeliyiz. Bazı erkeklerde memedeki bu büyüme sadece tek bir tarafta meydana gelirken bazı erkeklerde iki taraflı bir büyüme söz konusu olabiliyor. Aynı zamanda söz konusu meme dokusu büyümesinin düzensiz olabildiğini ve neticede birbirinden farklı iki meme büyüklüğünün söz konusu olabileceğini de belirtelim. 

Jinekomastinin sadece ergenlik döneminde ortaya çıkabilecek bir problem olduğu düşünülüyor. Ancak yenidoğan bebeklerde ya da ileri yaşlara ulaşmış olan erkeklerde de bu sorun görülebilir. Elbette erkek memesinin büyümesi ve daha dolgun bir görünüm kazanması tıbbi açıdan ciddi bir sağlık sorunu olarak değerlendirilmez. Fakat fiziksel anlamda bu görünümün erkekler için bir hayli rahatsızlık verici olduğunu da göz ardı etmemek gerekiyor. 

Erkeklerin bir bölümünde jinekomastiye bağlı olarak ağrı problemi de ortaya çıkabiliyor. Ancak yaşanan sorunların genellikle özgüven problemleri ya da toplum içerisine çıkmaktan utanma gibi problemler olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle ergenlik döneminde bu sorunun yaşanması durumunda erkekler psikolojik olarak daha ciddi sorunlar da yaşayabiliyor. Dolayısıyla tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi gerekiyor. 

Jinekomasti Nedenleri Nelerdir?

Öncelikle jinekomasti nedenleri olarak gösterilebilecek ana unsurun vücudun hormon dengesizliği olduğunu belirtmeliyiz. Testosteron ve östrojen hormonlarındaki düzensizlik, meme büyümesi problemini de beraberinde getiriyor. Bununla birlikte daha farklı nedenlere bağlı olarak da bu sorunun gelişebileceğini belirtmeliyiz. Genel olarak jinekomasti nedenlerini şu şekilde açıklayabiliriz: 

Vücudun Doğal Hormon Değişimleri 

İnsan vücudundaki cinsiyet hormonları testosteron ve östrojendir. Testosteron kas kütlesi ya da vücuttaki kıl dağılımı gibi erkeklik özelliklerini belirliyor. Östrojen hormonu ise memelerde büyüme gibi dişilik özellikleri üzerinde etkili olan bir hormondur. 

Erkeklerin vücudunda da az miktarda östrojen hormonu bulunur. Ancak bu hormonun erkek vücudunda artması durumunda da jinekomasti gelişebilir. 

Bebeklerde anneden bebeğe östrojen hormonunun geçmesine bağlı olarak büyük meme durumu gözlemlenebiliyor. Ancak bebeklerde bu görünüm doğumu takiben birkaç hafta sonrasında kendiliğinden ortadan kalkar. 

Ergenlik döneminde ise hormon dengesizlikleri sık olan bir durumdur. Ergenlik döneminde meydana gelen meme büyümesi problemlerinin % 90 gibi yüksek bir oranı kendiliğinden düzelir. Bu süre ise 6 ay ile 2 yıl arasında değişebiliyor. 

Erişkinlik döneminde gelişen jinekomasti problemi de oldukça yaygındır. 50 ila 69 yaş arasında olan her 4 erkekten birinde meme dokusunda büyüme oluyor. 

İlaç Kullanımı 

Yapılan araştırmalar, kullanılan ilaç çeşitlerine bağlı olarak da jinekomasti probleminin ortaya çıkabildiğini gösteriyor. Bu ilaçlara ise şu örnekleri verebiliriz: 

  • Prostat sorununa yönelik olarak kullanılan anti-androjen ilaçlar
  • Anabolik steroidler ve androjenler
  • AIDS tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar
  • Bazı anksiyete ilaçları
  • Trisiklik grubuna dahil olan antidepresan ilaçlar 
  • Bazı antibiyotik çeşitleri 
  • Ülser tedavisinde kullanılan ilaçlar
  • Kemoterapi ilaçları 
  • Kalsiyum kanal blokerleri gibi bazı kalp ilaçları

Uyuşturucu Madde ve Alkol Kullanımı 

Bilindiği gibi uyuşturucu maddeler ve alkol de vücudun hormon dengesine etki edebiliyor. Bu da yağ dokusuna yansıyor. Özellikle uzun zamandır alkol ya da uyuşturucu madde kullanan erkeklerde bu sorunun daha yaygın bir şekilde görüldüğünü söyleyebiliriz. 

Bazı Sağlık Sorunları 

Daha önce de değindiğimiz gibi çeşitli hastalıklara bağlı olarak da jinekomasti sorununun ortaya çıkması mümkündür. Bu hastalıklara şu örnekleri verebiliriz: 

  • Hipogonadizm

Klinefelter sendromu ya da hipofiz bezi yetersizliği gibi hastalıklar vücudun özellikle testosteron üretimine olumsuz bir etkide bulunuyor. Bu durumda da söz konusu problem ortaya çıkabiliyor. 

  • Tümör

Vücudun çeşitli bölgelerinde tümör gelişmesi durumunda da jinekomastinin ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Özellikle testis, böbrek üstü, hipofiz bezi gibi organlarda mevcut olan tümörler vücudun cinsiyet hormonları dengesini kısa zamanda bozabiliyor. 

  • Hipertiroidizm

Tiroid hormonlarının vücutta ne oranda salgılandığı, sağlığı doğrudan etkileyen bir husustur. İdeal orandan fazla düzeyde salgılanması halinde ise bu problem ortaya çıkabilir. 

  • Böbrek Yetersizliği

Yapılan bazı araştırmalarda böbrek yetersizliği sorunu yaşayan kişilerde de jinekomastinin geliştiği gözlemlendi. 

  • Karaciğer Yetersizliği ve Siroz

Jinekomastiye sebebiyet verebilen hastalıklar listesinde karaciğer problemleri ve siroz hastalığı da bulunuyor. Zira bu rahatsızlıklar da vücudun hormon dengesini bozabiliyor. 

  • Malnütrisyon ve Açlık

Bilindiği gibi vücudun uzun süre gıdasız kalması yani aç kalmak testosteron seviyesinin de düşmesine neden olur. Bu durumunda jinekomastiye yol açabildiğini söyleyebiliriz. Son olarak Hemodiyaliz hastalığına bağlı olarak meme dokusunda büyüme olabildiğini belirtebiliriz. 

  • Kozmetik Ürünler 

Şampuanlardan sabun çeşitlerine, losyonlardan vücut bakım yağlarına kadar pek çok kozmetik üründe düşük seviyede de olsa östrojenik aktivite bulunuyor. Bu ürünlerin yoğun ve düzenli bir şekilde kullanımının da jinekomastiye yol açabildiği üzerinde durulduğunu belirtebiliriz. 

Jinekomasti Konusunda Kimler Risk Altında?

Toplumda kimlerin risk altında olduğu konusunun da sıklıkla merak edildiğini söyleyebiliriz. Kimlerin risk altında olduğu sorusunun yanıtı kısaca şöyledir: 

  • Ergenlik döneminde olan erkekler 
  • 50 yaş üstü olanlar 
  • Spor performansını yükseltmek amacıyla anabolik steroid ve androjen kullananlar
  • Karaciğer, böbrek ya da tiroid hastalığına sahip olanlar 
  • Klinefelter sendromu olanlar 

Jinekomastinin Belirtileri Nelerdir? 

Jinekomasti problemini yaşayan her bireyde aynı belirtiler olmayabilir. Zira bu durumdan şüphelenmek için zaten bir belirti gözlemlemek de gerekmiyor. Erkeklerde meme dokusunun büyüklüğünün normalin üzerinde olması halinde tedavinin uygulanması için doktora başvurulabilir. Genel olarak belirtileri ise şu şekilde sıralamak mümkündür: 

  • Meme dokusunda şişlik
  • Memelerin her ikisinde ya da sadece birinde ağrı olması 
  • Meme bölgesinde hassasiyet
  • Meme uçlarının normalden daha dolgun olması ya da meme uçlarından sıvı gelmesi 

Kaç Çeşit Jinekomasti Vardır?

Çoğunlukla bu sorunun tek bir tip şeklinde ortaya çıktığı düşünülür. Oysa erkek meme dokusunda büyüme olması şeklinde özetlenebilecek olan jinekomasti problemi genel olarak 3 farklı kategoride değerlendirilir. Bunlar; 

  • Lipomatöz
  • Glandüler 
  • Mix

Bu 3 jinekomasti türünden hangisinin mevcut olduğu, tedavinin nasıl yapılacağı konusunda da oldukça belirleyicidir. 

  • Lipomatöz Jinekomasti 

Lipomatöz jinekomasti aynı zamanda ‘yağlı tip’ olarak da adlandırılır. Bu jinekomasti türünde yağ dokusunda artış olması daha fazla ön plandadır. Bu sorun liposuztion işlemi ile ortadan kaldırılabilir. 

  • Glandüler Jinekomasti

Glandüler olarak adlandırılan tip ise Sert bir meme dokusu daha fazla ön plandadır. Bu tip jinekomasti problemi geliştiğinde tedavi sadece cerrahi müdahale ile yapılabilir. 

  • Mix Jinekomasti

Karışık tip olarak da adlandırılan mix türüdnde ise hem meme dokusu hem de yağ dokusunda fazlalık söz konusudur. Tedavide ise cerrahi müdahale ile birlikte liposuction uygulanması da gerekebilir. 

Jinekomastide Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Tedaviye başlanmadan önce hastanın bazı tetkikler yaptırması gerekir. Çünkü altta yatan unsur ya da unsurların belirlenmesine ihtiyaç olacaktır. Hormon düzeylerinin mutlaka ölçülmesi gerekir. 

Tedavi ise liposuction ve cerrahi müdahale şeklinde gerçekleştirilir. Ciddi bir deri fazlalığı söz konusu değilse ve sadece yağ dokusunda hafif bir artış varsa liposuction tek başına yeterli olabilir. Ancak deri fazlalığı ve meme dokusunda da artış varsa ameliyat tek çözüm olarak karşımıza çıkar. 

Jinekomasti Ameliyatı Riskli Midir? 

Hastaların en sık sorduğu sorulardan biri de risklerle ilgilidir. Öncelikle sıfır risk içeren bir ameliyat olmadığını belirtelim. Her ameliyat kendi içerisinde bazı riskler barındırır ve dolayısıyla jinekomasti ameliyatı için de bu durum geçerlidir. Mevcut riskleri ise şu şekilde sıralayabiliriz: 

  • Kanama 
  • Enfeksiyon 
  • Göğüs kafesinde düzensizlikler 
  • Ameliyat öncesi uygulanan anesteziye bağlı riskler 

Elbette bu risklere karşı da bazı önlemler alınıyor. Örneğin operasyon sonrasında dren kullanımı ile kanama riskinin minimuma çekilmesi mümkün olabiliyor. Enfeksiyon riskine karşı da antibiyotik ilaç kullanımı tercih edilebiliyor. Ameliyat öncesinde risk konusunda doktorunuza danışabilirsiniz. 

Kimler Jinekomasti Ameliyatı Olabilir? 

Doğumdan sonra erkek bebeklerin meme bölgesinde şişkinlik olması durumunda endişe edilmesine gerek olmaz. Bebeklerdeki bu durum kısa zamanda kendiliğinden düzelir. 

Aynı zamanda ergenlik döneminde meydana gelen jinekomastinin de düzelme ihtimalinin olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu nedenle hemen tedavi yöntemleri uygulanması gerekmiyor. Ameliyat olabilmek için 18 yaşını doldurmuş olmak gerekir. 

Kişinin ameliyata engel olabilecek bir sağlık probleminin bulunmaması da aranan kriterler arasındadır. Kanın pıhtılaşması ya da bazı kalp hastalıklarının olması gibi durumlar ameliyata engel olabilir. Bu gibi durumlarda cerrahi müdahale çeşitli sakıncalar doğurabilir. 

Dolayısıyla daha farklı tedavi seçeneklerinin tercih edilmesinde fayda olacaktır. Bunun dışında jinekomasti probleminden şikayet edenlerin rahatlıkla bu ameliyattan faydalanabileceğini söyleyebiliriz. 

Jinekomasti Ameliyatına Hazırlık Süreci 

Şayet jinekomasti ameliyatına karar verildiyse operasyondan 10 gün öncesinde aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçların kullanımı bırakılmalıdır. Hastaların ameliyat öncesinde doktoruna detaylı bir şekilde bilgi vermesi ise çok önemlidir. Hastaların daha önce geçirdiği operasyonlar, mevcut hastalıkları, kullandıkları ilaçlar gibi konularda doktorunu bilgilendirmesi, çok daha sağlıklı bir ameliyat planlaması yapılmasını sağlar. 

Sigara kullanımının ameliyattan 10 gün önce kesinlikle bırakılması gerekir. Sigara kullanımı yara iyileşmesini olumsuz yönde etkilediğinden ameliyatlarda istenmeyen bir durumdur. Alkol kullanımının da yine 10 gün önce kesilmesi gerekiyor. 

Bazı bitki çayları kan sulandırma özelliği taşıyabiliyor. Dolayısıyla 10 gün öncesinden bitki çayı kullanımına da ara verilmesine yahut doktora danışarak sadece doktorun onayladığı bitki çaylarının sınırlı olarak tüketilmesine de dikkat edilmelidir.

Operasyon Süreci 

Jinekomasti probleminden tamamen kurtulmak isteyenler için en etkin tedavi yönteminin ameliyat olduğunu söyleyebiliriz. Ancak ameliyat öncesi hastaların bazı muayene ve tetkikler yaptırması gerekebilir. Bu sayede ameliyat için uygun bir aday olup olmadığınızı doktorunuzdan öğrenebilirsiniz. Operasyon sürecine dair merak edilen soruların yanıtlarını da içeren şu bilgileri aktarabiliriz: 

  • Jinekomasti ameliyatı genel anestezi altında gerçekleştirilir
  • Anestezinin etkisi sayesinde hastanın operasyon esnasında ağrı, acı, sızı hissetmesi kesinlikle mümkün olmaz
  • Operasyon süresi her hastada aynı olmaz ancak genellikle 50 dakika ile 90 dakika arasında tamamlanan bir ameliyattır
  • Operasyon sırasında cilde kesi uygulanır ve bu yolla meme bezi dokusuna ulaşılır 
  • Fazla olan deri ile meme dokusu kesi ile vücuttan tahliye edilir 
  • Kesi ise meme başı altından yapılabildiği gibi duruma göre farklı bir bölgeden de yapılabilir
  • Bazı hastalarda meme bezleri üzerinde bir müdahale yapılmasına gerek duyulmaz
  • Bu hastalarda operasyon daha kısa bir süre içerisinde tamamlanır 
  • Fazla dokunun çıkarılmasının ardında kesi uygulanan deri bölgesine dikiş atılır 
  • Bu sayede operasyon tamamlanmış olur 
  • Jinekomasti ameliyatı sadece tek bir memeye uygulanabildiği gibi büyüme olması durumunda her iki memeye de aynı seansta müdahale edilmesi mümkündür 

Operasyon Sonrası 

Operasyonun tamamlanmasının ardından hastaların nasıl bir iyileşme süreci yaşayacakları da merak edilen hususlardan biridir. Bu konuda şu bilgileri aktarabiliriz: 

  • Jinekomasti için uygulanan ameliyatı sonrasında hastaların 1 gün klinik ortamda istirahat etmesi gerekebilir
  • Taburcu olunmasının ardından evde de birkaç gün dinlenmek gerektiğini belirtelim
  • Doktor tarafından enfeksiyon riskine karşı bazı ilaçlar reçete edilecektir 
  • İlaçların düzenli bir şekilde ve doktorun belirttiği dozajda kullanılması gerekir 
  • Ameliyattan hemen sonra, aynı gün hastaların göğüs korsesi kullanması gerekecektir
  • Göğüs korsesinin kullanımının gayet kolay olduğunu belirtebiliriz 
  • En az 3 hafta boyunca korse kullanımına devam edilmelidir 
  • 3 haftalık süre dolduktan sonra sadece gün içerisinde korse kullanılır, gece saatlerinde çıkarılabilir 
  • 6 haftalık süre boyunca vücudu zorlayacak hareketlerin ya da egzersizlerin yapılması sırasında göğüs korsesinin takılması gerekir 
  • Operasyon sonrasında meme bölgesinde şişlik, hassasiyet ve hafif oranda morarma olabilir 
  • Bu şikayetler geçicidir ve genellikle 2 ila 3 gün sonrasında azalmaya başlar 
  • Bir hafta içerisinde ise tamamen ortadan kalkar 
  • İyileşme sürecinde hafif düzeyde uyuşma, batma ya da yanma hissi olabilir 
  • Bu şikayetler de hastaların günlük hayatını olumsuz etkileyecek kadar şiddetli değildir 
  • Altı hafta boyunca deniz, havuz, sauna, hamam gibi ortamlara asla girilmemelidir 
  • Bu süre zarfında vücudu zorlayan ağır spor ve egzersizlerden uzak durulması gerekir 
  • Meme bölgesine darbe alınmaması da önemlidir 
  • İyileşme döneminde yüksek ateş, kesi bölgesinde kötü kokulu akıntı gibi şikayetler olması durumunda derhal doktorunuza başvurmalısınız

Jinekomasti probleminden şikayetçiyseniz siz de ameliyat için randevu alabilirsiniz. Detaylı bilgi için bizimle hemen iletişime geçin.