Yüzün estetik görünümü noktasında en etkili olan bölgelerden biri de dudaklardır. Dudaklara daha dolgun bir görünüm kazandırmak, yüzün de estetik açıdan daha güzel görünmesini sağlar. Bu nedenle dolgu ile dudak büyütme işlemi çok uzun zamandır tercih edilen yöntemlerden biridir.
Dudaklara hacim kazandırmak ve aynı zamanda estetik yapısını da iyileştirmek için gerçekleştirilen bu işlem dakikalar içerisinde tamamlanıyor. Geriye daha dolgun ve daha güzel görünen bir dudak görünümü kalıyor.
Dudak dolgusu fiyatları ve dolgu işlemi ile ilgili bilgi almak isterseniz bize ulaşmaktan çekinmeyin.
Geçmiş yıllarda dolgu işlemi pek çok farklı materyal kullanılarak yapıldı. Bu materyaller arasında parafin, silikon, poliakrilamid de bulunuyor. Ancak bu malzemeler ile başarılı sonuçlar elde edilebildiğini söyleyemeyiz.
Söz konusu materyaller kullanılarak gerçekleştirilen dolgu işlemlerinin sonucu hüsran olduğundan günümüzde bu malzemeler tercih edilmiyor. Bunun yerine çok daha başarılı neticeler elde etmeyi sağlayan hyaluronik asit ile dolgu işlemi gerçekleştiriliyor.
Kısaca HA olarak adlandırılan hyalüronik asit maddesi ile gerçekleştirilen dolguların geçici olduğunu belirtebiliriz. Hangi türün tercih edildiğine bağlı olarak bu dolguların kalıcılık süresi 9 ay ile 18 ay arasında değişkenlik gösteriyor. Dolgu materyalinin kalıcılık süresi sona erdiğinde ise tekrarlanması mümkündür. Hatta düzenli olarak dolgu işleminin tekrarlanması durumunda kalıcılık süresinin de daha uzun olabildiğini belirtebiliriz.
Dudaklarda dolgu maddesi olarak kullanılan hyalüronik asit, vücutta zaten var olan bir materyaldir. Bu nedenle söz konusu dolgu malzemesi, vücut tarafından yabancı bir madde olarak algılanmıyor. Dolayısıyla vücudun bu malzemeye tepki göstermesi yani alerjik reaksiyon gelişmesi riski de son derece düşüktür. Bununla birlikte diğer dolgu malzemeleri ile kıyaslandığında yan etki riskinin de çok daha düşük olduğunu belirtmek gerekiyor.
Bu dolgu maddesinin en önemli özelliklerinden biri de his kaybına neden olmamasıdır. Dolgu işleminin ardından kısa bir süre daha uyuşukluk hissi devam edebilir. Anca bu his tamamen geçicidir.
Anestezinin etkisinin geçmesinin ardından dolgu işleminden önceki his geri döner ve dudaklarda herhangi bir his kaybı da meydana gelmez. Bu açıdan da yüz güldüren doğu materyallerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Dudak bölgesinde daha hacimli bir görünüm olmasını isteyenler ya da hafif düzeydeki asimetrik duruşun düzeltilmesini arzulayanlar için dudak dolgusu işlemi yapılabilir. Ancak bunun için kişinin dudak bölgesini de etkileyen bir cilt rahatsızlığının olmaması gerekiyor. Aynı zamanda dudaklarda yara olması gibi durumlarda da dolgu işleminin ertelenmesi, öncelikle yaranın tedavi edilmesine ihtiyaç olacaktır. Bunun dışında dileyen herkesin bu işlemden faydalanabileceğini ve tek bir uygulama ile daha dolgun dudak görünümüne kavuşabileceğini söyleyebiliriz.
Çok sayıda kişi dudak dolgusu nasıl yapılır konusu kadar bu işlemin risklerini de merak ediyor. Öncelikle doğru şekilde uygulanması durumunda bu işlemin herhangi bir riskinin bulunmadığını belirtebiliriz. Sadece ender durumlarda vücudun bu maddeye alerjik reaksiyon göstermesi riski olabiliyor. Ancak bu riskin de çok az sayıda kişide ortaya çıktığını da belirtmek gerekiyor.
Zira HA olarak adlandırılan madde vücutta da bulunan bir maddedir. Bu nedenle vücudun bu maddeye tepki gösterme olasılığı da düşüktür. Enfeksiyon riski de mevcuttur ancak işlem sırasında ve sonrasında hijyen koşullarına dikkat edilmesi durumunda bu riskin de minimum seviyede olacağının altını çizelim. Bunun dışında bilinen bir yan etkinin olmadığını, güvenle yaptırılabilen bir işlem olduğunu söyleyebiliriz.
Özellikle çalışan kişilerde dudaklar ve çevresinde oluşan morlukların, şişliklerin ne kadar süre kaldığı önem taşıyor. İşlem sonrasında iş hayatına ya da sosyal yaşantıya bir an önce dönmek zorunda olan kişiler için bu konunun önemli olması normaldir. Öncelikle ker bireyde morluk ya da şişmenin aynı düzeyde olmadığını söyleyebiliriz. Bazı kişilerde bu şikayetler çok hafif düzeyde olurken bazı kişilerde daha belirgin bir form göze çarpabiliyor.
Kişinin deri yapısına bağlı olarak morluk ve şişkinliğin kalıcılık süresi de değişiyor. Ancak çoğunlukla bu sürenin sadece 2 ila 3 günle sınırlı olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda morluklar sanıldığı kadar yaygın görülmez.
Hatta çok az sayıda kişide hafif morluk görüldüğünü de belirtmek mümkündür. Bu durum kullanılan dolgu materyalinin kalitesinden de kaynaklanabilir.
Hangi markanın dolgu materyalinin tercih edildiği, işlem sonrasında oluşabilen morluk ve şişliklerde de belirleyici unsurlardan biridir. Nedeni ise malzemenin üretim özelliklerine bağlı olarak su tutma oranının değişiyor olmasıdır. Morluk ve şişmenin geçici olduğunu ve bu nedenle de müdahale edilmesine asla ihtiyaç duyulmadığını belirtelim.
Alt ve üst dudaklar için dolgu işleminin yapılması sırasında acı hissinin ortadan kalkması için anestezi uygulanır. Anestezinin etkisi ile dudaklarda uyuşukluk meydana gelir ve bu sayede enjeksiyon iğnesinin dokuya girişi dahi hissedilmez. Anestezinin yani uyuşukluğun etkisi ise yaklaşık olarak 1-3 saat devam edebilir. Sonrasında bu his ortadan kalkar.
Elbette dudak dolgusu uygulamasıyla dudaklara istenen hacmin kazandırılması mümkündür ki bu işlemin temel amacı da budur. Ancak burada önemli bir hususun altını çizmek gerekiyor. Tüm estetik girişimlerde olduğu gibi dudak dolgusu işleminde de doğal görünümden olabildiğince uzaklaşmamak gerekir. Bir diğer deyişle doğal görünümün korunmaya çalışılması hedeflenir.
Doğal ve estetik açıdan güzel görünen dudaklara sahip olmak için ihtiyaç duyulan miktarda dolgu maddesinin enjekte edilmesi mümkündür. Bu konuda doktor ile hastanın birlikte görüşerek karar vermesinde fayda olacaktır.
Yine sıklıkla merak edilen hususlardan biri de dudaklardaki asimetrik görünüme dair oluyor. Kimi zaman doğuştan dudaklarda simetrik bir görünüm olmaz. Kimi zaman da yaralanmalar, travmalar gibi nedenlere bağlı olarak mevcut simetrik görünüm kaybolabilir. İşte bu durumda da devreye dudak dolgusu işlemi girebiliyor.
Dolgu işlemi ile asimetrik olan dudak görünümünün düzeltilmesi mümkündür. Ancak çok yüksek oranda bir asimetri söz konusu olduğunda dolgu materyalleri ile başarılı bir sonuç elde edilemeyebilir. Bu gibi durumlarda hastalara cerrahi müdahale önerilir.
Dudak yarığı olan hastalarda da öncelikle cerrahi operasyon öneriliyor. Operasyon sonrasında kalan hafif asimetrilerin ortadan kaldırılması için de dolgu işleminden faydalanılması mümkündür. Çok hafif düzeyde olan asimetrik görünümün giderilmesi noktasında ise dudak dolguları ile neredeyse % 100 başarılı bir sonuç elde etmek mümkün olabiliyor.
Öncelikle dudak dolgusu işleminin son derece konforlu bir süreç eşliğinde tamamlandığını belirtelim. Her ne kadar estetik bir girişim olsa da bu işlem hastayı zorlamaz, uzun bir zaman dilimi ayırmayı gerekli kılmaz. İşlem süreci ile ilgili olarak merak edilen tüm hususlara kısa bir liste ile açıklık kazandırabiliriz.
Bu işlemden faydalanmak isteyenler işlem sonrasında nelere dikkat etmeleri gerektiğini merak ediyor. Aynı zamanda kendilerini nasıl bir sürecin beklediği noktasında da bilgi almak isteyebilirler. Bu nedenle dudak dolgusu sonrası yaşanabilecek sürece dair şu bilgileri aktarabiliriz:
Dudak dolgusu hakkında daha fazla bilgi almak ve randevu talep etmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.