Meme Küçültme

Meme Küçültme Ameliyatı

Son yıllarda kadınların daha sıcak bakmaya başladığı meme küçültme ameliyatı kozmetik girişimlerden biri olarak değerlendirilse de aslında rekonstrüktif bir işlemdir. Büyük memelere sahip olmak kadınları sadece psikolojik açıdan rahatsız etmez. Aynı zamanda günlük hayatı ve hatta iş hayatını olumsuz etkileyebilen boyun, sırt ağrılarına neden olabiliyor. Bununla birlikte kamburluk gibi çok ciddi sorunlara da yol açabildiğini unutmamak gerekiyor. 

Büyük memelere sahip olan kadınların yaşadığı en büyük sorunlardan biri de sütyen askılarının kol sinirlerine baskı yapmasıdır. Bu nedenle uyuşma ve ağrı gibi şikayetler de ortaya çıkabiliyor ve tüm bu sorunların meme küçültme ameliyatı ile tamamen ortadan kaldırılması mümkün olabiliyor. 

Elbette büyük memelerin yol açtığı sorunlar bunlarla da sınırlı değil. Nefes almakta güçlük çekme, meme altında daimi bir sürtünme olmasından kaynaklanan pişikler oluşması, günlük hayatta fiziksel aktivitelerin kısıtlanması ve kıyafet bulmakta güçlük çekme de günümüzde yaygın bir şekilde yaşanan sıkıntılar arasında yer alıyor. Buna bağlı olarak kadınlarda özgüven sorunları, psikolojik sıkıntılar ve kadınların kendi vücudunu beğenmesinden kaynaklanan çeşitli sorunlar da yaşanabiliyor. 

Hastalara uygulanan meme küçültme operasyonu sadece memedeki fazla dokunun çıkarılmasını kapsamaz. Aynı zamanda memeye doğal bir görünüm kazandırılması ve meme başının olması gereken yere taşınması gibi prosedürler de geçerli olur. Böylelikle kadınların tek bir ameliyat ile daha küçük ve beraberinde estetik açıdan da daha güzel görünen meme görünümüne sahip olmaları mümkün hale gelir. Genetik faktörler, hormonal değişimler, kilo alıp verme, hamilelik ve emzirme gibi pek çok nedene bağlı olarak ortaya çıkan meme büyüklüğü sorunundan kurtulmak işte bu kadar kolay oluyor.   

Meme küçültme ameliyatı fiyatları ve operasyon hakkında daha detaylı bilgi almak için bize ulaşın.

Meme Küçültme Ameliyatı Riskli Mi?

Öncelikle meme dokusunun küçültülmesi için gerçekleştirilen bu ameliyatın cerrahi bir müdahale olduğunu unutmamak gerekiyor. Risksiz bir cerrahi müdahale yoktur. Dolayısıyla meme küçültme ameliyatının da kendi içerisinde bazı risklerinin olduğunu belirtmek gerekir. 

Pek çok ameliyat ile kıyaslandığında bu operasyonun risklerinin çok daha az olduğunu ve risklerin gelişme ihtimalinin de çok daha düşük olduğunu belirtebiliriz. Genel olarak risklere dair şu örnekleri verebiliriz: 

  • Meme başı duyusunun olumsuz yönde etkilenmesi 
  • Süt kanallarının olumsuz etkilenmesi ve memenin süt verme potansiyelinde düşme olması 
  • Memelerde hedeflenenden daha fazla ya da daha az doku çıkarılması 
  • Memelerde asimetrik bir görünüm olması 

Yukarıda sıralanan risklerin çok büyük bir bölümü deneyimi bir hekimin tercih edilmesi ile ortadan kalkıyor. Deneyimli cerrahlar zaten operasyon öncesinde yaptıkları değerlendirmede her türlü riski göz önünde bulunduruyor. Özellikle hedeflenenden daha fazla doku ve deri çıkarılması, memelerde asimetrik bir görünüm ortaya çıkması gibi riskler deneyimli bir hekimin tercih edilmesi durumunda yok denecek kadar az olacaktır. 

Aynı zamanda ameliyat sonrasında doktor tarafından antibiyotik ilaç reçete edilir ve bu ilacın kullanımı da enfeksiyon gelişme riskini minimum seviyeye indirger. Hastaların sorunsuz bir iyileşme süreci yaşamaları için doktorun önerilerini ve uyarılarını dikkate almaları da çok büyük bir önem taşıyor. 

Meme Küçültme Ameliyatı Teknikleri 

Meme küçültme ameliyatının farklı teknikler tercih edilerek yapılması mümkün olabiliyor. Bu teknikler arasından hangisinin tercih edileceğine ise hastanın durumu dikkate alınarak hekim tarafından karar verilmelidir. 

Bu sayede çok daha yüz güldüren bir sonuç elde edilmesi de mümkün olacaktır. Son yıllarda bu ameliyatta tercih edilen 2 farklı teknik ön plana çıkıyor. Bunlar; 

  • Meme ucu greft tekniği 
  • Flep tekniği 

Meme Ucu Greft Tekniği

Bu teknik genellikle çok büyük meme ölçülerine sahip ve emzirme planı olmayan kadınlar için uygulanıyor. Meme ucu ameliyat ile mevcut yerinden alınıyor ve memelere istenen şekil ile küçüklük kazandırıldıktan sonra yeniden olması gereken yere yerleştiriliyor.

Bu tekniğin en önemli avantajlarından biri memelere istenen oranda küçültme işleminin yapılabiliyor olmasıdır. İşte bu nedenle meme ölçüsü çok büyük olan kişilerin de söz konusu operasyondan faydalanabilmelerine olanak tanır. Ancak bu teknikte mevcut olan bir dezavantajdan da söz etmek gerekiyor. 

Ameliyatın ardından meme ucunda duyu kaybı meydana geliyor. Bununla birlikte memenin süt vermesi de imkansızlaşıyor. Bu iki önemli dezavantaj nedeniyle zorunlu olmadıkça bu tekniğin uygulanmadığını söyleyebiliriz. 

Flep Tekniği 

Günümüzde en sık tercih edilen yöntem flep tekniğidir. Bu yöntemde hem meme ucu hem de meme dokusunun canlılığı korunabiliyor. Memeden fazla olan doku ile deri çıkarıldıktan sonra meme ucu yukarıya taşınıyor. Meme dokusunun yukarıdan, ortadan ya da meme altında mevcut olan hattan beslenmesi sağlanıyor. 

Bu tekniğin en önemli özelliği memenin süt verme işlevinin tamamen ortadan kalkmamasıdır.. Meme yine süt vermeye devam edebilir. Meme ucunda ise çoğu zaman duyu kaybı meydana gelmiyor olsa da bu riskin mevcut olduğunun altını çizelim. Bu konuda doktorunuz ile görüşebilir ve merak ettiğiniz tüm soruların yanıtlarını öğrenebilirsiniz.

Operasyon Süreci

Genel olarak meme küçültme ameliyatı sürecini 3 farklı aşamada incelemek mümkündür. Bu sayede hastalar nasıl bir süreç eşliğinde operasyonun yapılacağı konusunda detaylı fikir sahibi olabilir.  

Ameliyat Öncesi 

Elbette ameliyat öncesinde mutlaka plastik cerraha başvurmalı ve beklentilerinizi dile getirmelisiniz. Neden böyle bir ameliyat olmak istediğinizi, ameliyattan ne beklediğinizi ve mevcut durumla ilgili rahatsızlıklarınızı açık bir şekilde dile getirmeniz çok daha başarılı bir sonuç alınmasına olanak tanır. Çünkü bu sayede memelerin büyüklüğüne bağlı olarak ameliyat planlaması size uygun bir şekilde yapılabilir. Operasyon öncesinde yapılan muayene büyük önem taşıyor. 

Sadece meme büyüklüğüne değil aynı zamanda şekline, meme başının yerine, cildin durumuna ve kişinin yaşı ile genel sağlık durumuna da bakılarak tamamı doktorunuz tarafından bir arada değerlendirilir. Yapılan bu görüşmede anestezi ve riskleri, yeni meme başı yeri ya da operasyon sonrası emzirme konusu gibi pek çok farklı konuda tarafınıza bilgi iletir. Böylelikle çok daha rahat bir şekilde ameliyata başlanması da mümkün olur. Bu esnada tüm sorularınızı hiç çekinmeden cerrahınıza sorunuz. 

Ameliyata Hazırlık

Hastaların meme küçültme operasyonuna başlamadan önce yaptırması gereken bazı tetkikler olabiliyor. Kan değerlerine ve akciğer filmlerine bakılmalı ve bazı hastaların mamografi çekimi gerçekleştirilmelidir. Hastaların hipertansiyon, tütün ürünleri kullanımı ve şeker hastalığının olup olmadığı gibi durumların da mutlaka değerlendirilmesi gerekir. 

Çoğunlukla hastanın operasyon öncesinde kan vermesi gerekmiyor. Kan transfüzyonunun gerekli olması halinde operasyondan 5 – 7 gün önce ototransfüzyon kullanılır. Elbette operasyon sonrasında 1 ila 3 gün klinik istirahat gerekiyor ve bu süreç için hastaya yardımcı olacak bir refakatçinin de belirlenmesinde fayda olacaktır. 

Ameliyat

  • Operasyon genel anestezi altında gerçekleştirilir
  • Anestezi etkisi nedeniyle hastanın işlem sırasında herhangi bir acı ya da ağrı hissetmesi imkansızdır
  • Büyük olan meme dokusu ameliyat sırasında küçültülür ve bu işlemde kişinin vücut ölçüleri dikkate alınır
  • Fazla olan doku ile birlikte üzerindeki deride kesi yolu ile çıkarılır 
  • Her hastada ameliyat süresi değişebilir ancak genellikle 2,5 saat ile 3 saat arasında bir sürede ameliyat tamamlanmış olur
  • Operasyondan önce meme dokusu üzerinde hangi bölümlerin çıkarılacağı zaten planlanmış olur
  • Hastanın gerekli 1 gecelik klinik istirahat sonrasında taburcu işlemleri gerçekleştirilir ve evde de birkaç gün dinlenmesinde fayda olacaktır

Operasyon Sonrası 

  • Hangi yöntem tercih edilmiş olursa olsun meme küçültme ameliyatından sonra meme başı çevresinde hafif bir iz kalacağının bilinmesi gerekir
  • Bu iz zamanla ten rengini alır ve aynı zamanda görünümü hafifler
  • Tercih edilen tekniğe bağlı olarak meme başının alt kısmının orta bölümünde T şeklinde bir iz kalması da mümkündür 
  • Bazı kişiler üstsüz güneşlenme durumunda söz konusu izin ortadan kalktığını dile getirebiliyor
  • Ameliyatın ardından minimal düzeyde olmak kaydıyla bir ağrı yaşanabilir ancak bu ağrının doktor tarafından reçete edilen ilacın kullanımı ile kontrol altına alınması mümkündür
  • Kol hareketlerinde bir süre kısıtlılık olabilir
  • Meme üzerine meme küçültme ameliyatı sonrası sütyene benzeyen bir formda sargı bezi uygulanıyor ve bu sayede memeye operasyon ile kazandırılan görünüm korunmuş olur 
  • Her iki memeye dren olarak adlandırılan medikal bir materyal yerleştirilir
  • Drenler operasyondan 2 gün sonra ya da 72 saat sonrasında çıkarılır 
  • Meme başı üzerine ise pansuman konması gerekiyor. Bu pansuman ameliyatı takiben 2 gün sonra açılır ve yarada herhangi bir sorun olup olmadığı, enfeksiyon gelişip gelişmediği kontrolden geçirilir
  • Ameliyattan sonra sargıların açılması için bir hafta beklemek gerekir
  • Dikişler ise 7 gün ila 10 gün sonrasında alınır
  • Ameliyattan sonra doktor tarafından belirtilen süre boyunca cerrahi sütyen kullanılmasına dikkat edilmeli ve meme bölgesine darbe almaktan kaçınılmalıdır
  • Şişlik, meme başlarında hassasiyet olması, deride mor bir renk değişimi gibi durumlar ortaya çıkabilir ancak bu sorunların tamamı geçidir

Meme Küçültme Ameliyatından Sonra Normal Hayata Dönüş

Elbette hastalar operasyona dair yapılan görüşmelerde ne zaman normal yaşantılarına geri dönebileceklerini de merak ediyor. Öncelikle bu ameliyat için iş hayatına yaklaşık olarak 7 günlük bir süre boyunca ara verilmesi gerektiğini belirtelim. 

Hastaların iş hayatına geri dönebilmeleri için bir hafta dinlenmeleri gerekiyor. Bu durum iyileşme sürecinizi sorunsuz bir şekilde tamamlamanız için son derece önemlidir. Bu süreçte vücudu zorlayan hareketlerden kaçınmak ve doktor tarafından reçete edilen ilaçları belirtilen dozajda kullanmak gereklidir.  

Aynı zamanda birkaç hafta boyunca yani iyileşme süreci tamamlanana kadar deniz, havuz, sauna gibi ortamlardan uzak durulması gerektiğini de unutmamalısınız. Meme küçültme ameliyatının kalıcı bir sonuç sunuyor olması önem taşıyor. Memelerin büyük olmasından kaynaklanan çeşitli sorunlar yaşayanlar sadece tek bir ameliyat ile daha küçük ve vücut ölçüleri ile çok daha uyumlu bir meme görünümüne sahip olabiliyor. 

Günümüzde gelişen yeni teknikler sayesinde hastaların hem daha kısa hem de daha konforlu bir iyileşme süreci yaşıyor olmaları da önemlidir. Sadece fiziksel açıdan değil ruhsal açıdan da kişinin kendini çok daha iyi hissetmesini sağlayan operasyonlardan biri olduğunu belirtebiliriz. 

Meme Küçültme Ameliyatı Tekrarlanabilir mi? 

Hastalar ameliyat öncesi bu operasyonun yeniden yapılmasına gerek olup olmayacağını da merak ediyor. Elbette ameliyat ile memelere kazandırılan şekil uzun süre muhafaza edilir. 

Ancak kilo alıp verme, gebelik, emzirme ya da yaşın ilerlemesine bağlı olarak memelerde yeniden bir sarkma ya da büyüme meydana gelebilir. Bu durumda ameliyatın yeniden yapılabileceğini belirtelim. Bu operasyon herkesin sadece bir defa faydalanabileceği ameliyatlardan biri değildir.