Kadınların vücudunun estetik görünmesinde memeler önemli bir yere sahiptir. Özellikle vücudun omuz genişliği, göğüs, bel ve kalça çevresinin memeler ile orantısı estetik görünümde önemli bir kriter oluyor. Haliyle olması gerekenden daha küçük ölçülere sahip meme görünümü, estetik görünümü de sekteye uğratıyor ve vücut kontur görünümü eksik kalıyor.
Bu görünümü ortadan kaldırmak ve vücut ile orantılı bir meme görünümü elde etmek için de devreye meme büyütme ameliyatı giriyor. Bu ameliyat aynı zamanda çeşitli nedenlere bağlı olarak memelerde asimetrik bir görünüm oluştuğunda da tercih edilebiliyor. Her iki memeye aynı ölçüleri kazandırmak amacıyla da sıklıkla uygulanan bir operasyon olduğunu söyleyebiliriz.
Kadınlarda meme büyütme ameliyatı için en sık tercih edilen yöntem silikon protezlerdir. Daha önce kişinin kendi dokusu ile yapılan operasyonlar sonrasında meme görünümünde çok sınırlı sonuçlar elde edilebildiği için artık implant kullanımı daha yoğun bir şekilde tercih ediliyor. Aynı zamanda daha başarılı sonuçlar elde etmeyi de sağlıyor.
Yağ dokusu enjeksiyonu gibi yöntemlerle kalıcı bir sonuç elde edilemiyor. İşlemin sürekli tekrarlanması gerekiyor. Dolayısıyla kalıcı bir sonuç isteyenler de meme dokusunun ya da göğüs kaslarının altına yerleştirilen silikon protez yöntemini tercih ediyor.
Meme büyütme operasyonu ile ilgili bilgi almak, meme büyütme ameliyatı fiyatlarını öğrenmek isterseniz bize ulaşın.
Ameliyat ile göğüs bölgesine yerleştirilebilen silikon protezler tıp alanında uzun zamandır kullanılan medikal malzemelerdir. Bu materyaller, en genel şekli ile meme şeklinde üretilen ve balona benzeyen bir görünüme sahip olan yapılar şeklinde tanımlanabilir.
Günümüzde yuvarlak ya da damla şekli kazandırılmış olan çok sayıda farklı silikon protez bulunuyor. İçerisinde kullanılan malzemeler de değişkenlik gösterebiliyor. Yapılan muayene sonrasında estetik cerrah tarafından hastanın meme dokusuna ve vücut görünümüne en uygun olan protez seçimi yapılır. Aynı zamanda hastanın nasıl bir meme görünümü istediği de cerrah tarafından dikkate alınıyor.
Hastaların ameliyatı öncesinde bazı tetkikler yaptırması gerekebilir. Özellikle 40 yaş üzerinde olan hastaların mamografi ya da ultrasonografi yaptırmasında fayda olacaktır. Şayet hastada meme kanseri bulguları varsa meme büyütme ameliyatının tedavi sonrasına ertelenmesi gerekir.
Öncelikle kanser tedavisinin gerçekleştirilmesi gerektiğini unutmamalısınız. Operasyondan sonra meme bölgesinde ödem ya da ağrı olması son derece normaldir ve beklenen bir durumdur. Kısa bir süre sonrasında bu şikayetler kendiliğinden ortadan kalkar.
Kanama ve enfeksiyon ise çok ender görülen risklerdir. Zira enfeksiyon riskine karşı zaten hastaya antibiyotik ilaç reçete edilir. Operasyon ile meme dokusuna kesi uygulanması, meme başında duyarlılığın artmasına ya da azalmasına yol açabilir.
Kesi çevresinde de bir hissizlik oluşabilir ancak bu durumların da geçici olduğunu belirtmek gerekiyor. Protezin çevresinde kapsül adlı zarın gelişmesinden kaynaklanan bir sertleşme ya da daralma meydana gelebilir.
Çok nadir de olsa vücut ameliyatta kullanılan protezi kabul etmeyebilir. Bu gibi durumlarda memelerde sertlik olması, kapsül oluşması ya da asimetrik bir meme görünümü tablosu ortaya çıkar. Hafif ya da orta kapsül durumunda masaj gibi yöntemlerle sorunun giderilmesi mümkündür. Ancak ağır kapsül durumunda protezin çıkarılması gerekecektir.
Bu arada silikon jel protezlerin dış yüzeyleri ince olsa da darbelere karşı yüksek mukavemet özelliği sergiler. Bu nedenle normal ya da orta derecede masaj silikona zarar vermez. Hastalar operasyondan 2 ay sonrasında rahatlıkla yüzü koyun yatabilirler.
Kimi zaman protez içeriği sızma yapabilir. Şayet gel-filled protez tercih edildiyse protez içeriği kitle oluşmasına yol açabilir.
Serum içeriğiyle hazırlanan protezin kullanılmış olması durumunda ve sızıntı meydana geldiğinde endişe edilmesine gerek olmaz. Çünkü dışarı sızan serum dokular tarafından hızla emildiğinden vücuda herhangi bir zarar vermez. Serumun tuzlu su gibi damar yoluyla da hastalara verilebilen zararsız bir içerik olduğunu belirtebiliriz.
Öncelikle meme büyütme ameliyatının genel anestezi altında gerçekleştirildiğini ve bu nedenle hastanın işlem sırasında acı ya da ağrı hissetmesinin mümkün olmadığını belirtelim. Genel olarak operasyon süreci ile ilgili bilinmesi gerekenleri kısa bir liste halinde aktaralım:
Son yıllarda göbek çevresinden girilerek protez yerleştirilmesi tekniği de gerçekleştirildi. Endoskopik yöntemle gerçekleştirilen bu işlemin çok yaygın bir şekilde kullanıldığı söylenemez. Meme dokusundan girilerek protezin memeye yerleştirilmesini kapsayan teknik çok daha yaygın bir şekilde kullanılıyor.
Hastalar meme protezi ile meme büyütme ameliyatı olmak istediklerinde en çok iz konusuna odaklanıyor. Elbette bu operasyonda cilde kesi uygulanarak gerçekleştiriliyor ve haliyle operasyon sonrasında iz kalmaması olanaksızdır. Ancak izin zamanla daha az belirgin olacağı, renginin de zamanla ten rengine daha yakın bir ton kazanacağını belirtelim. Yani ameliyattan hemen sonra görülen iz ömür boyu o şekilde kalmaz.
İzin ne derecede belirgin olacağı ise tamamen kişinin cilt yapısına bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Kimi zaman izin neredeyse hiç belli olmadığını ancak bazı hastalarda da daha görünür yani daha belli bir iz kaldığını söyleyebiliriz.
Operasyonun ardından izin nerede olabileceği ise protezin nereden kesi uygulanarak yerleştirildiğine bağlı olarak değiştiğini belirtelim. Çoğunlukla iz yerleşimi şu bölgelerde olur:
Bu ameliyatta çoğu zaman meme başı memenin farklı bir bölgesine taşınmaz. Bu işlem meme büyütme operasyonunda değil meme küçültme ameliyatında gündeme geliyor. Sadece çok ender durumlarda yapılan meme büyütme ameliyatında meme başının yerinin değişmesine gereksinim olur ki zaten bu konuda hasta operasyon öncesinde mutlaka bilgilendirilir.
Hastalar ameliyat öncesinde yanıtını merak ettikleri tüm soruları doktoruna yöneltmelidir. Böylelikle erken dönemde operasyona dair fikir sahibi olunabilir ve aynı zamanda operasyon sonrasında kendilerini nasıl bir sürecin beklediği konusunda da bilgi sahibi olabilirler.
Ameliyat konusunda sıklıkla yöneltilen sorulardan biri de silikonun yırtılma olasılığıdır. Ancak bu durumun son derece ender yaşandığını belirtmek gerekiyor. Trafik kazası yaralanmaları, yüksek bir yerden düşme, delici alet ile yaralanma meydana gelmesi gibi durumlarda silikon protezin yırtılması söz konusu olabilir.
Bu gibi durumlarda mevcut silikon protezin çıkarılması gündeme gelecektir. Tedavi sonrasında yeniden silikon protezi yerleştirilmesi yöntemi ile ameliyatın tekrarlanması mümkün olabilir.
Meme kanseri kadınlar arasında sıklıkla görülen bir kanser türüdür. Bu nedenle meme büyüme ameliyatından sonra mamografi çekilmesinde bir sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağı da merak ediliyor. Bu operasyon daha sonra yapılacak mamografi tetkiklerinde ya da cerrahi muayenelerde herhangi bir soruna yol açmaz.
Protezler, mamografide bir boşluk olarak görülür ve olası problemlerin görüntülenmesinde bir engel oluşturmaz. Olası bir kanser teşhisinde ameliyat ya da diğer tedavi prosedürleri standartlar doğrultusunda uygulanabilir. Bu arada silikon protez kullanımının kadınlarda meme kanseri riskini artırmadığını belirtelim.
Halk arasında meme büyütme ameliyatı ile ilgili bazı yanlış inanışlar bulunuyor. Bunlardan ilki protezin bir yabancı cisim olması ve vücutta bazı bağ dokusu rahatsızlıklarına yol açtığıdır. Konnektif doku hastalığı gibi rahatsızlıklara yol açtığı, ameliyat sonrasında bebeğe süt vermenin zorlaştığı elbette kanıtlanmış bilgiler değildir.
Toplumda söylenen ya da internet ortamında karşılaştığınız her bilgiye itibar etmeyiniz. Sadece bilimsel bir dayanağı ve kanıtı olan bilgileri dikkate almanız gerekiyor. Daha detaylı bilgi almak ve sorularınızı yöneltmek için bizimle irtibata geçebilirsiniz.