Yüz bölgesinin yaklaşık olarak 3’te 1’ini alın oluşturuyor. Bu nedenle alın bölgesinde mevcut olan kırışıklıklar tüm yüz bölgesini de etkiliyor. Alında mevcut olan kırışıklık durumuna bağlı olarak yüzün ne oranda genç göründüğü de değişiyor.
İnce çizgiler ve kırışıklıklar kişinin olduğundan daha yaşlı görünmesine bile sebebiyet verebilir. Bu gibi durumlarda alına botoks uygulaması yapılıyor.
Öncelikle yaşın ilerlemesi ile birlikte frontal kas olarak adlandırılan kasın da etkisi ile alın bölgesinde kırışıklıklar meydana gelir. Bu kas, alında kaygılı, şaşkın ya da yaşlı bir yüz ifadesinin oluşmasına yol açan, yüzde bulunan mimik kaslarından biridir. Zaman içerisinde sürekli olarak yapılan mimikler bu kasın da etkisi ile kırışıklık ya da hafif çizgiler oluşmasına sebebiyet verir. Buna bağlı olarak da kişinin daha yorgun, daha yaşlı bir yüz ifadesine sahip olması sonucu ortaya çıkar.
Cildin zaman içerisinde elastikiyetini kaybetmesi de başta alın bölgesi olmak üzere tüm yüzde kırışıklıkların oluşmasının nedenlerinden biridir. Bu kırışıklık çizgileri ilk olarak göz çevresinde ve alında kendini belli eder.
Aynı zamanda dudak kenarlarında da mimiklere bağlı kırışıklıklar oluşabilir. Ancak artık bu durum bir kader olarak algılanmıyor. Çünkü ilerleyen tıp teknolojisinin de yardımı ile oluşan bu çizgilerin ve kırışıklıkların giderilmesi mümkün olabiliyor.
Botoks işlemi alın bölgelerinde mevcut olan kırışıklıkların görünümünü ortadan kaldırıyor ve daha genç bir görünüm elde etmeyi sağlıyor. Derin kırışıklıkların tamamen ortadan kalkması mümkün olmasa da daha az belirgin olması bu işlemle mümkündür. Dolayısıyla genç bir görünüme kavuşmak isteyenler için bu işlemin son derece ideal bir seçenek olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Botoksun en önemli etkisi alındaki ince çizgileri belirsiz hale getirmesi ve derin çizgilerin görünümünü de hafifletmesidir.
Bununla birlikte alın çizgileri henüz oluşmadan botoks işleminin yapılması da son derece önemli bir fayda sağlıyor. Çünkü bu durumda alın kaslarının zaman içerisinde çizgiler oluşmasına yol açması önlenebiliyor. Bu anlamda söz konusu işlem hem koruyucu hem de tedavi edici bir özellik taşıyor diyebiliriz. Özellikle 30’lu yaşlarda yaptırılan ve düzenli olarak faydalarından istifade edilen botoks işlemi sayesinde ilerleyen yaşlarda daha genç bir görünüm elde etmek mümkün hale geliyor.
Bu işlemin süresi son derece kısadır. Hazırlık aşaması ile birlikte sadece 10 ila 15 dakika içerisinde tamamlanan bir işlem olduğunu söyleyebiliriz. Ender durumlarda işlem süresi 20 dakikaya kadar uzayabilir. Halk arasında bu işlemin ‘öğle arası botoksu’ gibi isimlerle anılmasının nedeni de budur.
Öğle arasında bile yapılabilecek kadar kısa süreli bir işlemdir. Dinlenmeye gerek duyulmadığından hastaların işlem sonrasında hemen evlerine, işlerine gitmesi mümkündür. Aynı zamanda sosyal yaşamlarına da hemen geri dönebilirler.
Çok sayıda kişi botoks işleminin etkisinin kalıcı olduğunu düşünebiliyor. Ancak maalesef etki süresi sınırlı bir işlemdir. Bu durum kaş arası için yapılan botoks uygulamasında da geçerlidir.
Kullanılan materyalin etkisi bir süre sonrasında ortadan kalkar. Bu durumda kırışıklık görünümü eski halini alır.
Ancak işlemin yeniden yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığını da belirtmeliyiz. Aynı zamanda botoksun etkisi sona erdiğinde işlemin yeniden yapılması için beklemeye de gerek olmaz. Hemen işlem yapılabilir ve dolayısıyla botoks ile elde edilen görünümün yeniden kazanılması da mümkün hale gelir.
Bu arada alın bölgesine uygulanan botoks işleminin kalıcılık süresinin her hasta için aynı olmadığını da belirtmemiz gerekiyor. Bu süre çoğunlukla 4-5 ay oluyor. Anca bazı kişilerde etki süresinin 6 aya kadar uzaması da söz konusudur.
Cildin kullanılan botoks materyalini tolere etme süreleri farklı olabiliyor. Sadece bu işlemin düzenli olarak yaptırılması durumunda etki süresinin biraz daha uzadığını söyleyebiliriz.
Alın çizgileri kaş arası çizgileri için gerçekleştirilen botoks işleminin hamilelik döneminde yapılması sakıncalıdır. Ayrıca emzirme döneminde de yüz ve vücudun herhangi bir bölgesi için botoks işleminin yaptırılması önerilmiyor. Bununla birlikte sinir ve kas hastalıkları olanlar için de söz konusu işlemin yapılamayacağını belirtmeliyiz. Kanın pıhtılaşması ile alakalı sağlık sorunları olanlar için de bu işlem doğru tercih olmaz.
Bunların dışında dileyen herkesin alın botoksundan faydalanması mümkündür. Doktorunuza bu konuda danışabilir ve bu işlem için uygun bir aday olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Ancak mutlaka mevcut hastalıklarınız ve eğer varsa kullandığınız ilaçlar hakkında da doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekiyor. Böylelikle doktorunuzdan botoks yaptırmanız durumunda bir sakınca olup olmadığı konusunda daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Elbette bu işlemin yüz ifadesine bir etkisi olmaz. İşlem sadece kırışıklıkların görünümünü hafifletmeye yönelik olarak gerçekleştiriliyor.
Botoks işlemi basit bir enjeksiyon uygulamasıdır. Cilde herhangi bir kesi uygulanmaz ve dolayısıyla dikiş atılması gibi müdahaleler asla söz konusu olmaz. Dolayısıyla ciltte botoks sonrası iz kalması da mümkün değildir.
Öncelikle alın çizgilerine botoks uygulaması işleminin hastayı zorlayan bir işlem olmadığını belirtmek gerekiyor. Son derece konforlu bir süreç eşliğinde işlemin yapılması mümkündür. Bu nedenle işlem sürecine dair herhangi bir endişe duyulmasına da asla gerek olmaz. İşlem sürecine dair merak edilen hususlara şu örneklerle açıklama getirebiliriz:
Alın çizgilerine botoks uygulaması sadece dakikalar içerisinde tamamlanır
Hastalar daha önce botoks yaptırmadıklarında işlem süreci kadar işlem sonrasını da merak edebiliyor. Bu konuda sıklıkla merak edilen hususları şu şekilde sıralayabiliriz:
Alın çizgilerinden ameliyatsız bir şekilde kurtulmak istiyorsanız ya da kaş arasında bulunan ince çizgilerin görünümünün hafiflemesini arzu ederseniz bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. Bu sayede botoks uygulamasının planlaması yapılabilir ve kısa zamanda işlem gerçekleştirilebilir.